SON DAKİKA
Türkiye’nin savunma gündeminde büyük önem taşımasına rağmen yeterince öne çıkamayan en kritik gelişmelerden biri, DeltaV Uzay Teknolojileri tarafından gerçekleştirilen Ramjet motorunun ilk hava ateşleme testi oldu. Bu test, yalnızca bir mühendislik başarısı değil; Türkiye’nin yüksek hızlı itki teknolojilerinde yeni bir döneme girdiğinin açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Savunma Sanayii Uzmanı Ahmet Alemdar’ın vurguladığı üzere, Ramjet motor teknolojisine sahip ülke sayısı dünya genelinde son derece sınırlı ve Türkiye artık bu seçkin listeye adım atmış durumda.
Ramjet motorlar, turbofan veya turbojet türü motorlardan farklı olarak havayı herhangi bir ara mekanizmaya ihtiyaç duymadan yakıtla doğrudan yakarak itki üretiyor. Bu sayede motor, hız kaybı yaşamadan çok daha uzun mesafelere erişebiliyor. Ancak bu sistemin en zorlu tarafı, yüksek hızda alınan havanın oluşturduğu basıncı kontrol edebilmek ve yanma odasında yapısal bütünlüğü koruyabilmek. Alemdar, bu karmaşık mühendislik gereksinimleri nedeniyle Ramjet’in dünyada yalnızca birkaç ülke tarafından üretilebildiğini, Türkiye’nin ise artık kendi motorunu test eder seviyeye gelmesinin stratejik önem taşıdığını belirtiyor.
Ramjet teknolojisinin sahadaki en belirgin etkisi, hava-hava füzelerinde ortaya çıkıyor. Standart füze sistemlerinde uçuşun belirli bir aşamasından sonra hız kaybı yaşanırken, Ramjet motorlar uçuşun son anına kadar yüksek hız ve manevra kabiliyeti sağlayabiliyor. Bu durum, hedef uçak için “kaçış olmayan bölge” olarak nitelendirilen kritik eşiği genişletiyor. Yani Ramjet itki sistemine sahip bir füze, hedefinin manevra kabiliyeti artsa bile kaçma ihtimalini ciddi ölçüde azaltıyor.
Türkiye’nin Ramjet alanında atabileceği adımlar da oldukça geniş bir perspektif sunuyor. Geliştirilen GÖKHAN ve GÖKBORA Ramjet itkili yerli hava-hava füzelerinin, KAAN savaş uçağı ve insansız savaş uçağı KIZILELMA’nın dahili silah istasyonlarında kullanılacağı ifade ediliyor. Bu sistemler MURAD AESA radar ile birleştiğinde Türkiye’nin hava üstünlüğü konseptinde yeni bir sayfa açması bekleniyor. Ayrıca Ramjet tecrübesinin gelecekte scRamjet motorlara taşınmasıyla hipersonik füze teknolojilerine geçiş de mümkün hale gelecek. Bu sınıf füzelere karşı mevcut hava savunma sistemlerinin çaresiz kaldığı örnekler, Ukrayna ve Orta Doğu’da açıkça görülüyor.
Türkiye, komşu ülkelerin Ramjet itkili füzelerle askeri dengeleri değiştirme girişimlerine karşı yalnızca savunma değil, üstünlük sağlayacak bir pozisyona ilerliyor. Uzmanlar, Türk mühendislerinin Ramjet ile elde ettiği bilgi birikiminin hipersonik füze projeleri için kritik bir temel oluşturacağını ve ilerleyen süreçte çok daha ileri teknolojilere kapı aralayacağını belirtiyor.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
Avcı İHA TALAY Deniz Testlerine Giriyor: Alçak İrtifada Yeni Güç Çarpanı
Türk Savunma Sanayisinde İHA’ların 2026 Rotası: Seri Üretim ve Yüksek Adetli Siparişler
ABD Ordusu IBCS ile Seyir Füzelerini Başarıyla Önledi: Entegre Hava ve Füze Savunmasında Kritik Test
Bayraktar AKINCI’dan Milli Mühimmat Gösterisi: BOZOK ve KAYI30 Hedefi Tam İsabetle Vurdu
Yerli Nano Helikopter “Nanoalp” İhracat Kapılarını Açtı: Keşif ve İstihbaratta Sessiz Güç
TAYFUN Balistik Füzesi’nden Bir Başarı Daha: Yeni Test Atışında Tam İsabet
Milli Hedef Algılayıcı MİHAL, KIZILELMA’dan Atılan GÖKDOĞAN Testinde Gücünü Kanıtladı
ASELSAN Genel Müdürü Akyol: “KIZILELMA başarısıyla dünyada yapılamayanı başarmanın kapısını araladık”