SON DAKİKA
Türk savunma sanayiinin en hızlı ilerleyen projelerinden biri olan Bayraktar KIZILELMA, gelecek yıl envantere girmeye hazırlanırken kritik bir aşama daha başarıyla geride bırakıldı. İnsansız savaş uçağı, yakın zamanda mühimmat atış testlerini de başarıyla tamamladı. KIZILELMA’nın yalnızca dış istasyonlardan değil, dahili mühimmat bölümünden de atış yapabilmesi, Türkiye’nin havadan taarruz kabiliyetlerinde yeni bir dönemin habercisi olarak görülüyor.
Uzmanlara göre KIZILELMA’nın envantere girmesi, Türkiye’nin insanlı savaş uçaklarına olan operasyonel yükünü önemli ölçüde hafifletecek. Kritik operasyonlarda mühimmatın yüksek irtifadan ve yüksek süratle bırakılması gerektiği durumlarda bugüne kadar F-16 ve F-4 uçakları zorunlu tercih konumundaydı. Ancak KIZILELMA’nın bu görevleri üstlenmeye başlamasıyla hem operasyonel esneklik hem de maliyet avantajı sağlanacak. Savaş uçaklarının yoğun kullanımı bakım ve ömür maliyetlerini artırırken, KIZILELMA ile bu maliyetlerin önemli kısmı azalacak.
Savunma Sanayii Uzmanı Yusuf Akbaba, en kritik dönüşümlerden birinin milli mühimmat entegrasyonunda yaşanacağını vurguluyor. Türkiye’nin hava-yer mühimmat çeşitliliğinde dünyada ilk üçte yer aldığını belirten Akbaba, yabancı ülkelerden alınan savaş uçaklarına milli mühimmat entegre etmenin hem izin gerektiren hem de yüksek maliyetli bir süreç olduğuna dikkat çekiyor. KIZILELMA ile hem mühimmat hem platform tamamen Türkiye’nin kontrolünde olacağı için entegrasyon süreçleri kısa sürede ve düşük maliyetle gerçekleştirilebilecek. Böylece milli mühimmatın kullanım alanı genişleyecek ve kritik operasyonlarda dışa bağımlılık kaynaklı kısıtlamalar ortadan kalkacak.
Akbaba ayrıca, KIZILELMA ile TUSAŞ’ın geliştirdiği ANKA-3 platformunun ortak operasyon icra edebileceğini vurguluyor. Örneğin, düşman donanmasına karşı yapılacak bir operasyonda ANKA-3’lerin taarruz yükü taşıyarak önden gönderilebileceğini, ANKA-3’ü engellemeye çalışan düşman hava unsurlarına karşı ise hava-hava füzeleriyle donatılmış KIZILELMA’ların devreye gireceğini aktarıyor. Bu senaryoda iki platform birbiriyle koordineli çalışarak görev başarısını artıracak. Gelecekte KAAN’ın da bu mimariye eklenmesiyle Türkiye’nin insanlı–insansız ortak hava operasyonlarında dünyada öncü ülkelerden biri olacağı değerlendiriliyor.
KIZILELMA’nın mühimmatlı testlerde gösterdiği performans, Türkiye’nin insansız savaş uçakları alanındaki vizyonunun sahaya somut şekilde yansımaya başladığını gösteriyor. Geniş silah yelpazesi, yüksek otonomi kabiliyeti ve düşük operasyon maliyetleri ile KIZILELMA’nın envantere girişi, Türk Hava Kuvvetlerinin operasyonel gücüne önemli katkı sağlayacak.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
Türkiye–Mısır savunma iş birliğinin yeni güçleri: AKREP ve HAMZA-1 ilk kez vitrine çıktı
Bayraktar TB3 ve Albatros-S’ten Mavi Vatan’da Tarihi Müşterek Operasyon Başarısı
Türk savunma sanayisinin minyatür elektronik harp çözümleri ilk kez yurt dışında sahne aldı
Türkiye’nin Milli Hava Gücü Afrika’da Yükselişini Sürdürüyor: TUSAŞ’tan 7 Ülkeye 14 Sözleşme
KIZILELMA ve Skydagger: Türkiye’nin Havacılık Doktrinini Değiştiren Tarihi Testler
Bayraktar KIZILELMA, Dünyada İlk Kez Görüş Ötesi Hava-Hava Atışıyla Jet Hedef Vurdu
Türkiye’nin Ramjet devrimi: Yerli motor testiyle dünyada sayılı ülkeler arasına giriş
ABD’li silah otoritelerinden Sarsılmaz’a tam not: SAR9 ailesi ABD basınında vitrine çıktı