SON DAKİKA
Türk savunma sanayii, milli hava platformları KAAN ve HÜRJET projelerinde yeni bir aşamaya geçti. Her iki uçakta da yapılan teknik güncellemeler, Türkiye’nin mühendislik gücünün ve yerli üretim kabiliyetinin geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne serdi. Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen bu iki platformda yapılan değişiklikler, yalnızca teknik revizyon değil, aynı zamanda sahadan alınan gerçek uçuş verilerine dayalı olgunlaşma sürecinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Milli Muharip Uçak KAAN’da yapılan güncellemeler arasında 0,7 metre kısalan uzunluk, 0,6 metre azalan kanat açıklığı ve 1 metre düşen yükseklik yer alıyor. Bu değişiklikler, platformun aerodinamik optimizasyonu ve manevra kabiliyetini artırmaya yönelik yapısal düzenlemeler olarak öne çıkıyor. Jet eğitim uçağı HÜRJET’te ise daha kapsamlı değişimler dikkat çekiyor. Uçağın faydalı yük kapasitesi 2,7 tondan 3,4 tona yükseltilirken, tırmanma oranı 48.500 feet’e çıktı. Motor gücü 17.700 lb’ye yükselirken, yüksekliği 5,1 metreden 4,1 metreye düşürüldü. Uçuş menzili ise 2.222 kilometreden 1.963 kilometreye revize edildi.
Savunma sanayii uzmanı Fatih Mehmet Küçük, bu güncellemelerin temelinde sahadan elde edilen mühendislik verilerinin yattığını belirtti. “Projelerin ilk aşamasında öngörülen veriler, çoğunlukla simülasyonlara dayanıyordu. Ancak artık uçan prototiplerimiz var ve gerçek uçuş verileriyle yapılan analizler, daha isabetli tasarımlar ortaya çıkarıyor,” ifadelerini kullandı. Küçük, HÜRJET’te artan yük kapasitesinin ve hız performansının, uçağın alt sistemlerinin daha yüksek dayanım gösterebildiğini kanıtladığını vurguladı.
Küçük ayrıca, “Eğer bu projeleri yabancı ülkelerden tedarik ediyor olsaydık, bu tür mühendislik revizyonlarını yapmak hayal olurdu. Ancak kendi tasarımımıza sahip olduğumuz için, kullanıcı taleplerine göre sistemi hızlıca yenileyebiliyoruz,” diyerek yerli üretimin stratejik önemine dikkat çekti.
Uzmanlara göre hem KAAN hem HÜRJET, yalnızca Türkiye’nin değil, küresel havacılık sektörünün geleceğini şekillendirecek projeler arasında yer alıyor. KAAN’ın, 5. nesil savaş uçağı üretebilen az sayıdaki ülke arasına Türkiye’yi dahil edeceği; HÜRJET’in ise hem eğitim hem de hafif taarruz kabiliyetiyle dünya genelinde rekabet gücü yüksek bir platform olacağı değerlendiriliyor.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
Milli hava araçlarına yerli “kalp ve damar sistemi”: Hidrolik sistemlerde kritik yerlileştirme hamlesi
HAVELSAN’dan Döner Kanat Simülatörlerinde Küresel Hamle: ABD’li ART ile Stratejik Ortaklık
ASELSAN’dan Avrupa’ya 400 Milyon Doları Aşan Elektronik Harp İhracatı
Avcı İHA TALAY Deniz Testlerine Giriyor: Alçak İrtifada Yeni Güç Çarpanı
Türk Savunma Sanayisinde İHA’ların 2026 Rotası: Seri Üretim ve Yüksek Adetli Siparişler
ABD Ordusu IBCS ile Seyir Füzelerini Başarıyla Önledi: Entegre Hava ve Füze Savunmasında Kritik Test
Bayraktar AKINCI’dan Milli Mühimmat Gösterisi: BOZOK ve KAYI30 Hedefi Tam İsabetle Vurdu
Yerli Nano Helikopter “Nanoalp” İhracat Kapılarını Açtı: Keşif ve İstihbaratta Sessiz Güç