SON DAKİKA
ASELSAN, aktif elektronik taramalı dizi (AESA) radar teknolojilerinde yakaladığı ivmeyi, devreye aldığı Radar Entegrasyon Merkezi ile kalıcı bir üretim kapasitesine dönüştürdü. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, son yıllarda AESA radar alanında önemli bir mesafe kat edildiği ve şirketin dünyanın önde gelen radar tasarım/üretim merkezlerinden biri haline geldiği vurgulandı. 50 milyon ABD doları yatırımla hayata geçirilen merkez, tasarım, test ve seri üretim süreçlerinin aynı ekosistemde buluşmasını sağlayarak hem verimliliği hem de kalite güvencesini yukarı taşıdı.
Açıklamada, özellikle yurt dışı siparişlerde gözlenen talep artışının yeni kapasite ihtiyacını doğurduğu belirtildi. Bu çerçevede, planlı siparişler ve büyüme hedefleri doğrultusunda mevcut radar üretim kapasitesini üç katına çıkaracak ilave bir tesis için de düğmeye basıldı. Toplam 73 bin metrekare kapalı alana sahip olması planlanan yeni tesisin inşasına bu yıl içinde başlandığı ve 2027 sonunda tamamlanmasının hedeflendiği aktarıldı. Böylece ASELSAN, artan ihracat potansiyelini karşılayabilecek ölçek ekonomisine erişmeyi amaçlıyor.
Radar Entegrasyon Merkezi, geliştirme ve üretim hatları arasındaki bilgi akışını hızlandırarak çevrim sürelerini kısaltıyor; otomatik test altyapıları ve ortak platform entegrasyon süreçleriyle kalite standardizasyonunu güçlendiriyor. AESA mimarisinin modüler yapısı sayesinde farklı görev profillerine uygun radar aileleri—hava savunma, hava-yer, deniz platformları ve kara konuşlu erken uyarı görevleri—aynı çekirdek teknolojiler üzerinden çoğaltılabiliyor. Bu yaklaşım, tedarik ve bakım maliyetlerini düşürürken, teslimat güvenilirliğini ve sahadaki hazır bulunurluğu artırıyor.
ASELSAN’ın açıklamasında dikkat çekilen bir diğer başlık da ihracat dinamikleri oldu. Son yıllarda hızla genişleyen müşteri portföyü, yüksek performanslı radar çözümlerine yönelik küresel talebin sürdüğünü gösteriyor. Yeni entegrasyon merkezi ve 2027’de tamamlanması hedeflenen tesis birlikte düşünüldüğünde, şirketin üretim bantlarında kapasite, esneklik ve sürdürülebilirlik odaklı bir ölçeklenme stratejisi benimsediği görülüyor. Bu strateji, yerli savunma ekosisteminin nitelikli istihdamını artırırken, tedarik zincirinde yerlilik payını yükselterek rekabet gücüne de katkı sunacak.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
TAAC’ın Yerli İniş Takımları Dünyanın Gözdesi Oldu: KAAN ve HÜRJET ile Küresel Yolculuk Başlıyor
Savunma Sanayii Ataşeleri Geliyor: Türk Savunma Sanayiine Küresel Köprü Olacaklar
Savunma ve Havacılık Sanayii 2025’e 1 Milyar Dolarlık Sözleşmeyle Hızlı Girdi
TUSAŞ şehitlerinin isimleri projelere verildi: ZAHİDE, ATAKAN ve CANBAZ Türkiye’nin savunma geleceğini şekillendirecek
Savunma sanayiinde stratejik parça üretimi için yerli bilimsel altyapı: Hitit Üniversitesi ve FNSS güç birliği yaptı
TUSAŞ’ta KAAN değerlendirme toplantısı: SSB Başkanı Görgün ve HvKK Komutanı Kadıoğlu projeyi masaya yatırdı
Türk mühendisliğinin denizlerdeki gücü: OKHAN insansız deniz aracı testleri başarıyla geçti
Türkiye, Küresel Savunma İhracatında 11. Sırada: 7 Milyar Dolarlık Rekor ve NATO’ya Güçlü Katkı