SON DAKİKA
Türkiye, son yıllarda savunma sanayiinde elde ettiği başarılarla dünya çapında dikkat çekiyor. Ancak bu gelişmeler sadece askeri alanda değil, enerji, sondaj ve mühendislik gibi diğer stratejik sektörlerde de ciddi bir dönüşüm başlattı. IDEF 2025’te sergilenen projeler, Türk mühendisliğinin ulaştığı seviyeyi gözler önüne sererken, uzmanlar bu teknolojik birikimin savunma dışı alanlara da taşındığını vurguluyor.
Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, fuar kapsamında yaptığı değerlendirmede “IDEF sadece bir savunma sanayii fuarı olarak görülmemeli. Burada enerji, denizcilik ve mühendislik gibi farklı sektörlerin de geleceğini şekillendirecek teknolojiler sergileniyor.” ifadelerini kullandı. Kumbaroğlu, Armelsan tarafından geliştirilen Kaşif insansız su altı aracının bu dönüşümün en iyi örneklerinden biri olduğunu söyledi.
Kaşif’in Karadeniz’deki sondaj faaliyetlerinde büyük rol oynadığını belirten Prof. Dr. Kumbaroğlu, aracın artık 4.500 metre derinliğe kadar inebilen yeni modelinin Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedeflerinde kritik bir katkı sağlayacağını ifade etti. “Savunma sanayiinde elde edilen mühendislik kabiliyetleri, enerji sektörüne de yansıyor. Kaşif gibi teknolojiler, Türkiye’nin hem denizlerdeki arama gücünü hem de uluslararası pazarlardaki etkinliğini artırıyor.” dedi.
Kumbaroğlu, savunma sanayiinin güçlü olmasının enerji bağımsızlığının ön koşulu olduğunu belirterek, “Savunma gücünüz yoksa enerji kaynaklarınızın da anlamı yok. Türkiye bu denklemi çözdü. Artık enerji anlaşmalarıyla savunma iş birlikleri birlikte ilerliyor.” açıklamasını yaptı. Türkiye’nin, savunma alanında kazandığı bağımsızlık sayesinde enerji, nükleer ve sondaj sektörlerinde de küresel bir aktör haline geldiğini vurguladı.
IDEF 2025, bu açıdan sadece askeri bir vitrin değil; aynı zamanda Türkiye’nin teknoloji ihracatında ve stratejik sektörlerde kendi ekosistemini kurduğunu gösteren bir dönüm noktası oldu. Savunma sanayiinde kazanılan kabiliyetlerin enerji, uzay, haberleşme ve deniz teknolojilerine taşınmasıyla Türkiye, küresel ölçekte “oyun kurucu ülke” konumunu pekiştiriyor.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
Milli hava araçlarına yerli “kalp ve damar sistemi”: Hidrolik sistemlerde kritik yerlileştirme hamlesi
HAVELSAN’dan Döner Kanat Simülatörlerinde Küresel Hamle: ABD’li ART ile Stratejik Ortaklık
Saab, Gripen Savaş Uçağının Geliştirilmesi İçin 270 Milyon Dolarlık Sözleşme Kazandı
Hanwha Systems, Güney Kore’nin Yeni Nesil Cheongung-III Hava Savunma Radarını Geliştirecek
Harp Sahasının Yeni Oyuncusu: İnsansız Kamikaze Sualtı Araçları Dönemi Başladı
Türk Savunma Sanayisi Afrika’da Sahne Aldı: BAMEX’25 Kıtada Yeni Bir Merkez Olma Yolunda
ASELSAN’dan Avrupa’ya 400 Milyon Doları Aşan Elektronik Harp İhracatı
HASAT 2025’te Teknoloji Girişimciliği Savunma Sanayisinin Geleceğini Şekillendiriyor