SON DAKİKA
            Türkiye’nin uzaya bağımsız erişim hedefi açısından kritik önemde olan bir adım daha atıldı. DeltaV tarafından geliştirilen yerli ve millî iki kademeli hibrit roket sistemiyle yapılan son testte, 200 kilometrenin üzerinde irtifaya erişildi. Bu seviye, yalnızca Türkiye’nin şimdiye kadar ulaştığı en yüksek irtifalardan biri olmasıyla değil, hibrit roket motorlarıyla dünya çapında erişilen en yüksek irtifa değerlerinden biri olmasıyla da dikkat çekti. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, test kapsamında belirlenen zorlu hedeflerin başarıyla tamamlandığını ve sistemin uzay uygulamalarında kullanılabilecek olgunluğa doğru ilerlediğini duyurdu.
Açıklamada, söz konusu başarının yalnızca Türkiye’nin savunma sanayiine değil, küresel ölçekte hibrit roket teknolojilerine de yeni bir referans kazandırdığı vurgulandı. Hibrit motorların; güvenlik, maliyet, depolama ve esneklik alanlarındaki avantajları nedeniyle geleceğin uzay görevlerinde daha geniş kullanım alanı bulacağı, bu nedenle de DeltaV’nin geliştirdiği sistemin Millî Uzay Programı hedefleriyle birebir örtüştüğü ifade edildi. SSB, “uzaya bağımsız erişim yolculuğumuzda kararlılıkla ilerliyoruz” mesajıyla, bunun tek seferlik bir gösteri uçuşu değil, sürdürülebilir bir teknoloji yol haritasının parçası olduğunun altını çizdi.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün de yaptığı paylaşımda bu testi “sadece teknik bir basamak değil, inancın ve vizyonun somutlaşmış hâli” sözleriyle nitelendirdi. Görgün, “Bir milletin iradesi göklere kazınır mı? Kazınır…” ifadeleriyle başladı ve ulaşılan irtifanın, Türkiye’nin artık yalnızca hava platformları geliştiren değil, kendi roket sistemleriyle uzaya çıkabilen ülkeler arasına girdiğini gösterdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu Millî Teknoloji Hamlesi vizyonunun sonuçlarının sahada birer birer görüldüğünü söyleyen Görgün, DeltaV ekibine, projede çalışan mühendislere, teknisyenlere ve bilim insanlarına teşekkür ederek “Sizler yalnızca bir rekor kırmadınız, bu milletin özgüvenini de uzaya taşıdınız.” dedi.
Bu testin ardından gözler, hibrit roket teknolojisinin daha gelişmiş versiyonlarına ve yörüngeye erişim kabiliyeti sağlayacak üst kademe sistemlere çevrildi. Uzmanlara göre Türkiye, önce sonda roketleri ve test uçuşlarıyla altyapısını olgunlaştıracak, ardından da uydu ve uzay araçlarını kendi geliştirdiği roketlerle uzaya gönderebilecek aşamaya ulaşacak. Bu da hem askerî hem de sivil uzay görevlerinde dışa bağımlılığı azaltacak, Türkiye’yi “fırlatma yapabilen ülke” ligine taşıyacak.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN gökyüzünde tam isabetle vurdu: Türkiye’nin milli hava-hava füzelerinde yeni başarı
Havadan sonra karada da tam isabet: KEMANKEŞ 1, AKINCI’dan yer hedeflerine nokta atışı
Türkiye balistik füze hamlesinde vites yükseltiyor: CENK ve GEZGİN projeleri hız kazanacak
Türkiye caydırıcılıkta vites artırıyor: ROKETSAN’ın TAYFUN’dan SİPER’e uzanan milli füze ekosistemi sahada
AKINCI’dan ÇAKIR Füzesiyle Tam İsabetli Otonom Atış: “Caydırıcılığımıza Akıl Katan Güç”
ROKETSAN’dan Endonezya’da İki Stratejik Sözleşme: ATMACA ve Ortak Üretim Anlaşması
Yerli Motoruyla Tam İsabet: Uzun Menzilli Seyir Füzesi SOM’dan Tarihi Başarı
181’inci Filo’dan çifte “Maverick” gösterisi: Karapınar’da iki hedef aynı anda vuruldu