SON DAKİKA
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak’ın kuzeyinde yürüttüğü Pençe Kilit Operasyonu hız kesmeden sürerken, Milli Savunma Bakanlığının paylaştığı görüntülerde dikkat çeken yeni bir unsur vardı: YALMAN silah kulesi. İlk kez sahada operasyonel olarak görüntülenen sistem, terör hedeflerine yönelik yapılan karşı atışlarda etkin şekilde kullanıldı. Daha önce envantere girdiği bilinen YALMAN’ın ilk kez gerçek operasyon koşullarında görülmesi, savunma uzmanları tarafından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Ahmet Alemdar, YALMAN’ın en büyük gücünün modüler ve esnek mimarisi olduğuna dikkat çekiyor. Sistem, L-UMTAS, UMTAS ve CİRİT gibi farklı güdümlü mühimmatları aynı platform üzerinden ateşleyebiliyor. Bu sayede tanklar, zırhlı araçlar, sabit koruganlar ve hafif zırhlı hedefler gibi geniş bir tehdit yelpazesine karşı etkili çözüm sunuyor. Görüntüleyici kızılötesi başlık taşıyan UMTAS ailesi ağır zırhlı hedeflere karşı yüksek caydırıcılık sağlarken, lazer güdümlü CİRİT mühimmatı daha hafif hedeflerde öne çıkıyor. Ayrıca alçak irtifa hava savunma füzesi SUNGUR’un da YALMAN kulesine entegrasyonu için çalışmaların sürdüğü biliniyor.
YALMAN’ın kara platformlarının ötesine geçen bir kullanım alanı da bulunuyor. Halihazırda ULAQ silahlı insansız deniz aracında kullanılan sistem, geçmişte Burak sınıfı korvetlerde de test edildi. DEARSAN tarafından geliştirilen SALVO SİDA’da yapılan testlerde sergilenen performansının ardından ihracat potansiyeli de giderek artıyor. Bu yönüyle YALMAN, kara ve deniz unsurlarını aynı ortak silah mimarisinde buluşturan önemli bir teknoloji olarak öne çıkıyor.
Olası bir Suriye harekâtında YALMAN’ın rolü ise uzmanlar tarafından “kritik” olarak nitelendiriliyor. KAPLAN-10 zırhlısına entegre edilen mast üzeri elektro-optik sistem, sahaya geniş bir keşif ve gözetleme kabiliyeti sağlıyor. Bu sayede araç, sütre gerisinde gizlenerek hedef tespiti yapabiliyor ve mühimmat seçimine göre uygun angajman gerçekleştirilebiliyor. PKK/YPG’nin farklı seviyelerde zırhlı veya zırhsız araçları, sabit savunma noktaları ve asimetrik tehdit unsurları düşünüldüğünde, YALMAN’ın çoklu füze kapasitesi sahada önemli bir kuvvet çarpanı oluşturuyor.
Uzmanlara göre YALMAN’ın varlığı hem dost unsurların manevra özgürlüğünü artıracak hem de terör örgütleri üzerinde ciddi bir psikolojik baskı yaratacak. Saha koşullarında sürekli gözetim altında olduklarını bilen terörist unsurların hareket kabiliyeti azalacak, güvenli bölgelerde bile baskı altında kalacaklar. Tüm bu unsurlar değerlendirildiğinde, olası bir Suriye operasyonunda YALMAN’ın Mehmetçiğin hem sahadaki gözü hem de vurucu gücü olmaya devam edeceği ifade ediliyor.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
HAVELSAN’dan Döner Kanat Simülatörlerinde Küresel Hamle: ABD’li ART ile Stratejik Ortaklık
Görgün: MKE Modern Makineli Tüfek, Türk Savunma Sanayisinin Mühendislik Gücünü Tescilledi
Yerli Nano Helikopter “Nanoalp” İhracat Kapılarını Açtı: Keşif ve İstihbaratta Sessiz Güç
BAE Systems, CV90 Zırhlı Araçları İçin Saab’ın UTAAS Atış Kontrol Sistemini Seçti
TAYFUN Balistik Füzesi’nden Bir Başarı Daha: Yeni Test Atışında Tam İsabet
ABD'nin MQ-28 Testi, KIZILELMA'nın Tarihi Başarısının Gölgesinde Kaldı
Ukrayna, Yerli Üretim Flamingo Seyir Füzelerini Resmen Teslim Aldı
Türkiye–Macaristan Savunma İşbirliği Büyüyor: Gidran Üretimi ve Yeni Ortaklıklar Hızlanıyor