SON DAKİKA
2022 yılı, Türkiye’nin savunma sanayiinde tarihi bir dönüm noktası olarak kayda geçti. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) koordinasyonunda geliştirilen yerli ve milli projeler, hem Türkiye’nin askeri gücünü artırdı hem de ihracatta rekor seviyelere ulaşılmasını sağladı. Yıl boyunca kara, hava, deniz ve elektronik sistemlerde kaydedilen ilerlemeler, Türk savunma sanayiinin küresel ölçekteki etkinliğini bir kez daha ortaya koydu.
Havacılık alanında Baykar tarafından geliştirilen insansız muharip uçak Kızılelma, gerçekleştirdiği başarılı test uçuşlarıyla 2022’nin en dikkat çekici projelerinden biri oldu. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından yürütülen Milli Muharip Uçak (MMU) projesinde de önemli ilerlemeler kaydedildi ve ilk uçuş tarihi öne çekildi. Bunun yanı sıra Akıncı, Aksungur ve ANKA gibi insansız hava araçları (SİHA) çeşitli mühimmat ve güdüm kitleriyle güçlendirilerek güvenlik güçlerine teslim edildi. Ayrıca BOYGA ve TOGAN gibi yeni nesil insansız sistemler de envantere dahil edilerek Türk savunma gücüne katkı sağladı.
Deniz kuvvetleri açısından da kritik gelişmeler yaşandı. Türkiye’nin ilk istihbarat gemisi TCG UFUK göreve başladı ve yeni denizaltı projelerinin temelleri atıldı. Kara sistemlerinde ise Endonezya’ya ihraç edilen KAPLAN MT tankları, Türkiye’nin zırhlı araç üretimindeki kabiliyetlerini uluslararası arenada tescilledi. Bu gelişmeler, Türk savunma sanayi ürünlerinin yalnızca iç ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda ihracat potansiyeliyle de küresel bir pazar payı elde ettiğini gösterdi.
Füze ve elektronik sistemler alanında ise TAYFUN balistik füzesinin ilk atışı ve HİSAR O+ hava savunma sisteminin geliştirilmesi öne çıkan projeler arasında yer aldı. Bu adımlar, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde derinleşmesini ve bağımsızlığını daha da pekiştirdi. Tüm bu başarıların birleşmesiyle Türkiye, 2022 yılında savunma sanayii ihracatını 4 milyar doların üzerine çıkararak rekor kırdı.
Türkiye’nin 2022’de elde ettiği bu başarılar, sadece askeri kapasitenin değil, aynı zamanda yerli ve milli teknolojiye dayalı sürdürülebilir bir savunma ekosisteminin de güçlenmesini sağladı. Bu süreç, Türk savunma sanayiinin gelecekte daha da büyüyerek hem bölgesel hem de küresel düzeyde söz sahibi olacağının en somut göstergesi oldu.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN gökyüzünde tam isabetle vurdu: Türkiye’nin milli hava-hava füzelerinde yeni başarı
Türkiye’nin Yerli Torpidosu AKYA Seri Üretime Geçti: Denizaltılara Teslimatlar Başladı
ASELSAN’ın Yeni Elektronik Harp Sistemi EJDERHA, Savaş Alanında Oyun Değiştiriyor
FNSS’den Yenilikçi Askeri Teknolojiler: Türk Savunma Sanayisine Küresel Güç Katkısı
Bayraktar TB3, Yerli ASELFLIR-500 ile İlk Uçuş Testini Başarıyla Tamamladı
ANKA III İnsansız Hava Aracı Üçüncü Test Uçuşunu Başarıyla Tamamladı
Rusya-Ukrayna Savaşı: Modern Savaş Araçlarının Kırılganlığı Gözler Önüne Serildi
ASELSAN’ın ASELPOD Sistemi Yerli İklimlendirme Ünitesi ile Küresel Pazarda Dikkat Çekiyor