SON DAKİKA
Türkiye, artan bölgesel riskler ve füze-savunma rekabeti bağlamında caydırıcılık mimarisini yerli çözümlerle güçlendiriyor. Savunma Sanayii Başkanlığının programlarıyla olgunlaşan Roketsan ürün ailesi; kara, deniz ve hava platformlarına entegre olabilen, yüksek hassasiyetli ve farklı menzil katmanlarını kapsayan bir ekosistem sunuyor. Bu yapı, kritik altyapıların korunmasından derin taarruz görevlerine, anlık fırsat hedeflerinin etkisizleştirilmesinden deniz ve hava savunmasına kadar geniş bir görev yelpazesini kapsıyor.
Kara konuşlu sistemlerde TAYFUN, 280+ km menzili ve hipersonik hızlarıyla hava savunma tehdidine karşı dayanıklılık vadediyor. BORA, 280 km menzilde radar mevzileri, KKHM unsurları ve lojistik tesisler gibi stratejik hedeflere nokta etkisi sağlarken; TRG-300 (20–120 km) ve TRG-230 (20–70 km), yüksek isabetleri ve kısa reaksiyon süreleriyle birliklere derinlikte ateş desteği veriyor. Lazer arayıcı başlık opsiyonu ile TRG-230, işaretlenen nokta hedeflerde sivil hasarı minimize etmeyi amaçlıyor. TRG-122 (10–28 km) ve TRLG-122 (8–28 km) ise şehirleşmiş/karmaşık sahalarda yüksek vuruş hassasiyetiyle öne çıkıyor. Kara ATMACA seyir füzesi, karadan karaya stratejik angajman yeteneğini 280 km’ye taşıyor; KARAOK, OMTAS/L-OMTAS ve UMTAS/L-UMTAS-GM ailesi zırhlı tehdide karşı yakın–orta–uzun menzil katmanlarını tamamlıyor.
Hava platformlarında SOM seyir füzesi (250 km), yoğun hava savunması altındaki kara/deniz hedeflerine menzil dışından taarruz olanağı sunuyor. MAM-T/IIR, MAM-L/IIR ve MAM-C, İHA ve hafif taarruz uçaklarına farklı harp başlıklarıyla esnek angajman kabiliyeti kazandırıyor; İHA-230 ve İHA-122 gibi süpersonik balistik mühimmatlar, savunma katmanlarını aşmak için yüksek sürat ve dalış profilleri kullanıyor. LAÇİN ve TEBER güdüm kitleri, MK-81/82 bombalarını akıllandırarak sabit ve hareketli hedeflere karşı hassas vuruş çözümleri sağlıyor.
Denizde ise ATMACA (≈250 km) ve çok platformlu ÇAKIR, düşük görünürlük ve yüksek hassasiyetle suüstü hedeflere etkili çözüm sunuyor. AKYA ağır torpido ve ORKA hafif torpido, denizaltı/suüstü hedeflerine karşı milli denizaltı savunma/taarruz yetkinliklerini destekliyor. BARBAROS kıyı savunma sistemi, mobil batarya yapısıyla kıyı güvenliğinde ağ-merkezli bir kalkan oluşturuyor.
Hava savunma katmanında SİPER (Ürün-1 ≈100+ km, Ürün-2 ≈150+ km) stratejik koruma sağlarken; HİSAR-A+ ve HİSAR-O tabur/tesis savunmasında boşlukları kapatıyor. SUNGUR ve BURÇ mobil çözümleri yakın hava tehdidine karşı esnek ve maliyet etkin bir katman sunuyor; LEVENT deniz unsurlarına yakın hava savunma kalkanı getiriyor. MiDLAS gibi milli lançer altyapıları ise farklı güdümlü mermileri aynı mimaride kullanabilen esnek ve güvenli bir fırlatma ekosistemi inşa ediyor. Bütün bu mimari, Türkiye’nin “yerli, ölçeklenebilir ve birlikte çalışabilir” füze-savunma konseptiyle caydırıcılığını kalıcı şekilde artırdığını gösteriyor.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN gökyüzünde tam isabetle vurdu: Türkiye’nin milli hava-hava füzelerinde yeni başarı
Havadan sonra karada da tam isabet: KEMANKEŞ 1, AKINCI’dan yer hedeflerine nokta atışı
Yerli ve milli MKE MOD184 çok maksatlı tapa TSK envanterine giriyor: 105–203 mm için tek çözüm
Türkiye balistik füze hamlesinde vites yükseltiyor: CENK ve GEZGİN projeleri hız kazanacak
AKINCI’dan ÇAKIR Füzesiyle Tam İsabetli Otonom Atış: “Caydırıcılığımıza Akıl Katan Güç”
Türk Zırhlısı YÖRÜK 4x4, Endonezya’da Yeni Görevlere Hazırlanıyor
Türkiye ve Azerbaycan Nahçıvan’da “Mustafa Kemal Atatürk 2025” Tatbikatına Hazırlanıyor
ROKETSAN’dan Endonezya’da İki Stratejik Sözleşme: ATMACA ve Ortak Üretim Anlaşması