Fransa’nın başkenti Paris’te, Le Bourget Havalimanı’nda 16–22 Haziran tarihlerinde düzenlenen dünyanın en büyük ve en köklü havacılık organizasyonu Paris Airshow’a Türk savunma sanayii damga vurdu. Türkiye’nin gök vatandaki bağımsızlığının sembolü hâline gelen yerli ve millî platformlar, uluslararası ziyaretçilerin ve delegasyonların yoğun ilgisiyle sergilendi. Stantlarda; beşinci nesil savaş uçağı KAAN, eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET, temel eğitim uçağı HÜRKUŞ, Genel Maksat Helikopteri Gökbey ve yüksek irtifa–uzun havada kalış sınıfındaki AKSUNGUR başta olmak üzere geniş bir ürün yelpazesi yer aldı.

TUSAŞ’ın sabit ve döner kanat programlarıyla birlikte Baykar’ın muharebe sahasında kendini kanıtlamış İHA/SİHA ailesi fuarın odak noktalarından biri oldu. ASELSAN’ın sensör, radar, elektro-optik ve haberleşme çözümleri; ROKETSAN’ın mühimmat ve füze ailesiyle birlikte sergilenmesi, platform–faydalı yük–mühimmat üçlüsünde “tam ekosistem” yaklaşımını sahaya yansıttı. Birçok ülkenin askerî ve resmî heyetleri, Türk sistemlerinin operasyonel kabiliyetleri, maliyet–etkinlik dengesi ve envanter entegrasyon süreçleri hakkında ayrıntılı brifingler aldı.

Fuarın en dikkat çekici gelişmelerinden biri, Baykar ile İtalyan Leonardo arasında kurulan ve LBA Systems çatısı altında şekillenen ortak girişim oldu. Taraflar, kısa sürede yeni nesil sistemlerin üretimi için çalışmalara başlayacaklarını duyururken, odak alanlarının insansız hava araçlarında görev ekipmanı ve entegrasyon kabiliyetlerinin güçlendirilmesi olacağı vurgulandı. Böylece Avrupa pazarında yerli–müttefik üretim ve sertifikasyon süreçleriyle uyumlu, ölçeklenebilir çözümlerin sunulması hedefleniyor.

Etkinlik boyunca gerçekleştirilecek hava gösterileri ve yan etkinliklerle ziyaretçi ilgisinin artması bekleniyor. Organizasyonun 22 Haziran’a kadar açık kalacağı, 300 bini aşkın sektör temsilcisinin alanda olacağı öngörülüyor. Türkiye açısından bakıldığında, Paris Airshow; ihracat, teknoloji ortaklıkları ve tedarik zinciri derinleşmesi için önemli bir vitrin işlevi görürken, platformların sahadaki başarılarıyla desteklenen marka algısını daha da güçlendiriyor.