Türk havacılık sanayiinin en prestijli projeleri arasında yer alan Milli Muharip Uçak (MMU), gelişim sürecinde önemli bir eşik aşmaya hazırlanıyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, çevrim içi olarak düzenlenen bir seminerde yaptığı açıklamada, MMU’nun 2023 yılında motor çalıştırarak hangardan çıkmasının hedeflendiğini duyurdu. Bu gelişme, Türkiye’nin 5. nesil savaş uçağı üretebilen sayılı ülkeler arasına katılması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

TUSAŞ’ın yürüttüğü projelerin 2005’ten itibaren ivme kazandığını belirten Öztürk, HÜRKUŞ eğitim uçağı, silahlı versiyonu HÜRKUŞ-C, 2022 sonunda uçması hedeflenen jet eğitim uçağı Hürjet ve onun silahlı “Combat-C” versiyonunun da Türkiye’nin havacılık kabiliyetini ileri boyuta taşıdığını vurguladı. Helikopter projelerinde de önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Öztürk, T-129 ATAK, T-70, yerli Gökbey ve ağır sınıf T-929 taarruz helikopterlerinde çalışmaların hızla sürdüğünü kaydetti.

MMU için çok uluslu projelere kıyasla çok daha geniş kapsamlı bir mühendislik ekibi çalışıyor. Öztürk, projede mühendis sayısının 1000’e yaklaştığını ve ilk uçuşun 2025 veya 2026’da planlandığını açıkladı. Uçağın envantere girişinin ise 2028–2030 yılları arasında olacağı tahmin ediliyor. İlk prototiplerde F-16 motorları kullanılacak olsa da TEI ve TR Motor tarafından yürütülen yerli motor geliştirme faaliyetleriyle ilerleyen dönemlerde tamamen yerli bir motorun entegre edilmesi hedefleniyor.

Öztürk, Türkiye’nin İHA alanında elde ettiği başarılara da değinerek ANKA ve diğer insansız hava araçlarının hem Türkiye’de hem de dünyada örnek proje hâline geldiğini, ilk ANKA ihracatının Tunus’a yapılacağını belirtti. TUSAŞ’ın yalnızca hava araçlarıyla değil, uzay projeleriyle de aktif olduğunu ifade eden Öztürk, Göktürk-2 ve Türksat 6A projelerinin devam ettiğini, ayrıca şirketin Airbus ve Boeing dahil olmak üzere dünyanın birçok uçağı için parça ürettiğini söyledi.

TUSAŞ’ın Türkiye’de Ar-Ge harcamalarında birinci sırada olduğunu vurgulayan Öztürk, 15 milyar doları aşan iş hacmini daha da büyütmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Ar-Ge’ye ağırlık verilmesinin sürdürülebilir teknoloji üretimi için kritik olduğunun altını çizdi. MMU başta olmak üzere geliştirilen tüm milli projeler, Türkiye’nin havacılık alanındaki bağımsızlık ve rekabet gücünü ileri seviyeye taşımayı amaçlıyor.