Otonom savaş dalgıçları, modern deniz harp teknolojilerinin en dikkat çekici ve gelecek odaklı unsurlarından biri olarak öne çıkmaktadır. İnsan müdahalesine ihtiyaç duymadan görev icra edebilen bu sistemler, özellikle denizaltı ortamının zorlu ve riskli koşullarında büyük avantaj sağlar. İlk aşamada klasik dalgıç operasyonlarının bir uzantısı gibi algılansa da, otonom savaş dalgıçları; keşif, istihbarat toplama ve kritik altyapıların korunması gibi görevlerde yüksek hassasiyet ve gizlilik sunar. Sessiz hareket kabiliyetleri sayesinde tespit edilme riskini minimuma indirirken, denizaltı harbinin doğasını kökten değiştiren bir kapasite ortaya koyarlar.

Teknik açıdan ele alındığında otonom savaş dalgıçları; gelişmiş sensörler, yapay zekâ destekli karar algoritmaları ve uzun süreli görev yapabilen enerji sistemleriyle donatılmıştır. Sonar, manyetik algılayıcılar ve görüntüleme sistemleri sayesinde çevresel farkındalık sağlayarak tehditleri analiz edebilirler. Önceden tanımlanan görev senaryolarına göre hareket edebilen bu dalgıçlar, mayın tespiti ve imhası, liman güvenliği ve sualtı keşif gibi kritik alanlarda etkin rol oynar. Otonom savaş dalgıçları, sadece bir teknolojik yenilik değil; aynı zamanda deniz kuvvetlerine operasyonel esneklik, personel güvenliği ve stratejik üstünlük kazandıran yeni nesil bir güç çarpanı olarak değerlendirilmektedir.