Ordularda kadın asker rolü, modern güvenlik anlayışının dönüşümüyle birlikte giderek daha görünür ve stratejik bir konuma gelmiştir. Geçmişte daha sınırlı görev alanlarıyla ilişkilendirilen kadın askerler, günümüzde operasyonel birliklerden, komuta-kontrol yapısına kadar geniş bir yelpazede aktif rol üstlenmektedir. Bu değişim yalnızca toplumsal eşitlik perspektifiyle değil, aynı zamanda insan kaynağının etkin kullanımı ve kurumsal kapasitenin artırılması açısından da değerlendirilmektedir. Modern ordular için kadın askerlerin varlığı, çeşitlilik ve adaptasyon kabiliyetinin önemli bir göstergesi hâline gelmiştir.

Teknik açıdan ele alındığında kadın askerler; lojistik, istihbarat, siber güvenlik, hava ve deniz unsurları, barış gücü operasyonları ve belirli ülkelerde muharebe görevleri dahil olmak üzere pek çok alanda görev almaktadır. Uluslararası askerî doktrinlerde, kadın personelin kriz bölgelerinde sivil halkla iletişim, istihbarat toplama ve istikrar operasyonları gibi alanlarda sağladığı avantajlar özellikle vurgulanır. Bu yaklaşım, NATO başta olmak üzere birçok uluslararası güvenlik yapısında kurumsal politika hâline gelmiştir. Günümüzde kadın askerlerin ordulardaki rolü; yalnızca sayısal artışla değil, nitelikli görev dağılımı, liderlik pozisyonları ve stratejik karar süreçlerine katılım ile ölçülmekte, bu da modern orduların daha kapsayıcı ve etkin bir yapıya evrilmesini sağlamaktadır.