Psikolojik Harekât, modern savaş ve güvenlik stratejilerinde silah kullanılmadan etki oluşturmayı hedefleyen en kritik unsurlardan biridir. Bu kavram, hedef kitlelerin düşünce yapısını, duygularını, tutumlarını ve davranışlarını etkilemeye yönelik planlı faaliyetleri kapsar. Günümüzde savaş alanı yalnızca cephe hatlarıyla sınırlı değildir; toplumlar, kamuoyu ve bireylerin zihni de mücadelenin bir parçası hâline gelmiştir. Psikolojik harekâtın temel amacı, karşı tarafın moralini zayıflatmak, karar alma süreçlerini etkilemek ve direncini kırmak iken, dost ve tarafsız kitlelerde güven ve destek oluşturmaktır.

Psikolojik harekât faaliyetleri; bilgi yayma, algı yönetimi, propaganda, karşı propaganda ve dezenformasyonla mücadele gibi unsurları içerir. Bu faaliyetler askerî operasyonları destekleyici nitelikte yürütülür ve çoğu zaman medya, sosyal platformlar, broşürler, yayınlar ve semboller aracılığıyla uygulanır. Tarihsel süreçte psikolojik harekât, özellikle 20. yüzyıldan itibaren devletlerin vazgeçilmez bir güç unsuru hâline gelmiştir. Günümüzde ise dijitalleşmeyle birlikte bu alan daha da genişlemiş, bilgi savaşı kavramı ön plana çıkmıştır. Psikolojik harekât, fiziksel çatışmalar başlamadan önce sonucu belirleyebilen, görünmez ama son derece etkili bir mücadele yöntemidir.