Doğu Akdeniz Güvenlik Stratejisi, son yıllarda enerji keşifleri, deniz yetki alanı tartışmaları ve bölgesel ittifakların güçlenmesiyle uluslararası politikanın en kritik gündem maddelerinden biri hâline geldi. Bölge; enerji kaynaklarının zenginliği, stratejik deniz yolları ve büyük güçlerin artan askerî varlığı nedeniyle hem ekonomik hem de jeopolitik açıdan yüksek öneme sahip. Bu nedenle Doğu Akdeniz’de geliştirilen her güvenlik stratejisi, yalnızca bölge ülkelerini değil, Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadar geniş bir coğrafyayı doğrudan etkiliyor.

Teknik değerlendirmelerde Doğu Akdeniz stratejisi; deniz yetki alanlarının belirlenmesi, enerji koridorlarının güvenliği, donanma varlığının dengelenmesi, çok uluslu tatbikatların etkisi ve jeopolitik rekabet üzerinden şekillenir. Komşu ülkelerin farklı deniz yetki alanı iddiaları, enerji şirketlerinin bölgedeki faaliyetleri ve büyük güçlerin donanma konuşlandırmaları, bölgede çok katmanlı bir güvenlik dinamiği oluşturur. Bu yapı, hem diplomatik müzakereleri hem askerî duruşları hem de ekonomik yatırımları doğrudan yönlendiren kapsamlı bir stratejik çerçeve meydana getirir. Doğu Akdeniz’de sürdürülebilir bir denge, ancak bu unsurların birbirini tamamladığı bir güvenlik mimarisiyle mümkün olabilir.