Askeri uzay rekabeti, modern savaş anlayışının Dünya sınırlarını aşarak yörüngeye taşındığını gösteren en çarpıcı gelişmelerden biridir. Günümüzde uzay; iletişim, istihbarat, navigasyon ve erken uyarı sistemleri sayesinde askeri üstünlüğün temel unsurlarından biri haline gelmiştir. Uydular üzerinden sağlanan veri akışı, kara, deniz ve hava kuvvetlerinin eş zamanlı ve koordineli hareket etmesini mümkün kılar. Bu nedenle uzayda sağlanan kontrol, sadece teknolojik değil aynı zamanda stratejik ve jeopolitik bir güç göstergesi olarak kabul edilir. Artan askeri uydu sayısı ve uzaya yönelik savunma yatırımları, yeni bir silahlanma yarışının sessiz ama hızla büyüdüğünü ortaya koymaktadır.

Teknik ve askeri açıdan bakıldığında rekabet; anti-uydu silahları, lazer tabanlı sistemler, elektronik karıştırma teknolojileri ve uzay tabanlı erken uyarı ağları üzerinden şekillenmektedir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Rusya, askeri uzay doktrinlerini resmi savunma stratejilerine dahil etmiş durumdadır. Uyduların devre dışı bırakılması, modern orduların iletişim ve komuta-kontrol kabiliyetlerini felce uğratabileceği için uzay artık doğrudan bir savaş alanı olarak değerlendirilmektedir. Bu gelişmeler, gelecekte çatışmaların yalnızca yeryüzünde değil, sessiz ve görünmez bir şekilde uzayda da yaşanacağını net biçimde göstermektedir.