Sınır ötesi operasyonlar, bir devletin kendi ulusal güvenliğini tehdit eden unsurları, ülke sınırlarının dışında etkisiz hâle getirmek amacıyla gerçekleştirdiği askerî faaliyetleri ifade eder. Bu tür operasyonlar; terörle mücadele, sınır güvenliğinin sağlanması, önleyici savunma ve caydırıcılık oluşturma hedefleri doğrultusunda planlanır. Modern güvenlik anlayışında tehditlerin yalnızca sınır hattında değil, kaynağında bertaraf edilmesi gerektiği düşüncesi, sınır ötesi operasyonları devletlerin güvenlik doktrinlerinde merkezi bir konuma taşımıştır.

Teknik açıdan değerlendirildiğinde sınır ötesi operasyonlar; istihbarat üstünlüğü, hava-kara koordinasyonu, lojistik sürdürülebilirlik ve hukukî çerçeve gibi çok sayıda bileşeni kapsar. Bu operasyonlar genellikle sınırlı hedeflere odaklanır ve geniş çaplı savaşlardan farklı olarak nokta hassasiyetine dayanır. Türkiye örneğinde Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır ötesi harekâtları terör tehdidini sınır hattına ulaşmadan engelleme stratejisinin bir parçası olarak ele alır. Günümüzde sınır ötesi operasyonlar yalnızca askerî başarıyla değil; diplomatik denge, bölgesel etkiler ve uluslararası algı yönetimi ile birlikte değerlendirilmekte, bu yönüyle modern devletlerin güvenlik politikalarında çok boyutlu bir araç olarak öne çıkmaktadır.