Kritik Altyapı Siber Güvenliği, bir ülkenin ekonomik, sosyal ve askeri sürekliliğini sağlayan enerji, su, ulaşım, haberleşme, sağlık ve finans sistemlerinin dijital tehditlere karşı korunmasını ifade eder. Günümüzde bu altyapılar büyük ölçüde dijital ağlar ve otomasyon sistemleriyle yönetildiği için siber saldırıların hedefi hâline gelmiştir. Elektrik kesintileri, su şebekesi arızaları, ulaşım sistemlerinin durması ya da iletişim ağlarının çökmesi gibi senaryolar, yalnızca teknik bir sorun değil; ulusal güvenliği ve toplumsal düzeni doğrudan etkileyen stratejik riskler olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle kritik altyapıların siber güvenliği, modern devletlerin en öncelikli savunma alanlarından biri hâline gelmiştir.

Daha teknik bir perspektiften bakıldığında Kritik Altyapı Siber Güvenliği; endüstriyel kontrol sistemleri (ICS), SCADA altyapıları, IoT tabanlı sensörler ve merkezi veri yönetim platformlarının korunmasını kapsar. Bu sistemler, klasik bilgi teknolojilerinden farklı olarak kesintisiz çalışmak zorunda olduğu için siber savunma yaklaşımları da özel olarak tasarlanır. Gerçek zamanlı tehdit izleme, anomali tespiti, yapay zekâ destekli saldırı analizleri ve siber olaylara hızlı müdahale mekanizmaları bu yapının temel bileşenleridir. Ayrıca düzenli siber tatbikatlar ve risk analizleri, olası saldırı senaryolarına karşı hazırlık seviyesini artırır. Günümüzde kritik altyapı siber güvenliği, yalnızca teknik bir zorunluluk değil; caydırıcılık, dirençlilik ve stratejik üstünlük sağlayan vazgeçilmez bir güvenlik unsuru olarak kabul edilmektedir.