Bayraktar TB2, dünya çapında dikkat çeken bir insansız hava aracı (İHA) olarak savunma teknolojisi alanında bir fenomen haline geldi. TB2’nin küresel başarısının arkasındaki en önemli sır, düşük maliyetli olmasına rağmen yüksek operasyonel etkinlik sunmasıdır. Orta irtifa ve uzun uçuş süresi sağlayan bu drone, keşif, gözetleme ve silahlı taarruz görevlerinde etkin şekilde kullanılabiliyor. Birçok ülke TB2’yi satın alırken hızlı teslimat ve uygun bakım maliyetleri gibi avantajlara da önem veriyor. TB2, çatışma bölgelerinde başarısını kanıtladıkça uluslararası arenada artan bir popülerlik kazandı, bu da küresel pazardaki talebin artmasına neden oldu.

TB2’nin teknik başarısının arkasında yatan diğer faktörler ise yüksek yerli üretim oranı, ileri yazılım altyapısı ve entegre silah sistemleriyle sağladığı esnekliktir. Türkiye’de geliştirilen bu sistem, hem keşif görevlerinde yüksek çözünürlüklü görüntüler sunabiliyor hem de lazer güdümlü mühimmatlar ile hassas saldırılar gerçekleştirebiliyor. TB2, Libya’dan Nagorno-Karabakh’a, Ukrayna’dan Afrika’ya kadar birçok farklı coğrafyada operasyonel başarı göstererek etkisini kanıtladı. Bu sayede Bayraktar TB2 sadece bir savunma aracı değil aynı zamanda stratejik bir diplomasi ve savunma işbirliği aracı haline geldi. Ayrıca TB2’nin üretim ve bakım maliyetinin rakiplerine kıyasla düşük olması, daha fazla ülkenin bu teknolojiyi benimsemesine yol açtı.