Türkiye'nin savunma sanayii, 2022'de olağanüstü bir gelişme gösterdi. Kızılelma ve Milli Muharip Uçak gibi projelerden insansız deniz araçlarına kadar geniş bir yelpazede başarılı çalışmalar yapan sektör, 4 milyar doları aşan ihracatla yeni bir rekora imza attı. Özellikle yerli ve milli teknolojilere odaklanan bu gelişmeler, Türkiye'nin savunma alanındaki bağımsızlığını ve küresel etkisini artırıyor.
Türkiye, Akıncı TİHA platformu üzerinden gerçekleştirilen ve Roketsan tarafından üretilen TRG-230-İHA füzesinin başarılı atışıyla savunma teknolojisinde yeni bir döneme adım attı. Bu gelişme, Türkiye'yi hava aracı kullanılarak gerçekleştirilen balistik füze atışı yapabilen dünyadaki nadir ülkeler arasına soktu, aynı zamanda ülkenin savunma kapasitelerini artıran önemli bir adım oldu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hava ve iç güvenlik operasyonlarını desteklemek üzere geliştirilen, 105 mm çapındaki havadan taşınabilir hafif çekili obüs BORAN'ın ilk sevkiyatı gerçekleşti. MKE mühendisleri tarafından tasarlanan BORAN, uluslararası standartlarda testlerden başarıyla geçerek, Türk Kara Kuvvetleri'nin envanterine eklendi.
Türk Havacılık Sanayii, Kızılelma ve ANKA-3 gibi yenilikçi projelerle bir dönüm noktasına ulaştı. Bayraktar Kızılelma'nın başarılı ilk uçuşu ve TUSAŞ'ın ANKA-3 projesi, Türkiye'nin insansız hava araçları (İHA) alanındaki global rekabette iddialı bir konuma gelmesine işaret ediyor. Bu gelişmeler, ülkenin savunma sanayii ve diplomatik gücünü artırıyor.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii liderliğinde üretilen, yerli aviyonik sistemlerle donatılmış T70 Genel Maksat Helikopteri, ilk teslimatını Jandarma Genel Komutanlığına gerçekleştirdi. Bu helikopter, Türkiye'nin askeri ve sivil helikopter ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı ve üretildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri, sınırlardaki güvenlik ve savunma kapasitesini milli teçhizat ve sistemlerle güçlendiriyor. Hatay'daki hudut birliklerinin, ASELSAN'ın geliştirdiği ileri teknoloji gözetleme ve savunma sistemleriyle donatıldığı belirtiliyor. Bu sistemler, sınır güvenliğini artıran unsurlar olarak öne çıkıyor.
Türkiye'nin savunma sanayi alanında dev bir adımı temsil eden Milli Muharip Uçak projesi, kritik bir aşamayı daha başarıyla geride bıraktı. Uçağın gövde ve kanat parçaları, final montaj hattına taşınarak montaj işlemlerine başlandı. Bu gelişme, projenin ilerleyişinde önemli bir kilometre taşını işaret ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G-20 Zirvesi'nde İtalya Başbakanı Meloni ile yaptığı görüşmede, SAMP-T hava savunma sistemleri öne çıktı. Ankara'nın SAMP-T üzerine yoğun diplomasisi, Türkiye'nin hava savunma yol haritasının Avrupa'ya kaydığı izlenimini veriyor. Fransa ve İtalya ile geliştirilecek bu sistem, Türkiye'nin savunma kapasitesinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Türkiye, savunma sanayiinde önemli bir adım daha atarak denizaltıdan personel kurtarma araçları (SRV) alanında gelişim gösteriyor. Deniz Kuvvetleri'nin mevcut ve gelecekteki denizaltı filosu için kritik bir yetenek kazanacak olan SRV'ler, olası denizaltı kazalarında hızlı ve etkili müdahale imkanı sunacak. Aynı zamanda sualtı boru ve kablo hatları gibi çeşitli görevlerde de kullanılabilirler. Bu yeni kapasite, Türkiye'nin bölgesel gücünü ve uluslararası yardım kabiliyetini önemli ölçüde artıracak.
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine katılacak Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA), Endonezya'nın Cakarta kentinde düzenlenen Indo Defence Expo&Forum 2022 Fuarı'nda sergilendi. Bu etkinlik, ZAHA'nın yurt dışında ilk kez gösterildiği anlamına geliyor. FNSS tarafından üretilen ZAHA, denizde ve karada üstün performans sergileyen, eşi benzeri az bulunan bir araç olarak tanıtıldı.
