Temmuz ayında gerçekleşen Türkiye-Rusya-İran liderler zirvesi, Suriye'nin geleceğine dair yeni beklentiler yarattı. Ankara'nın bu toplantıdan sonra Suriye'deki terör örgütlerine yönelik operasyon başlatma olasılığı gündeme geldi. Ancak beklentilerin aksine, Irak'ın kuzeyindeki Duhok'ta turistik tesisin terörist saldırısına maruz kalması ve Türkiye ile ilişkilendirme çabaları, bölgede yeni bir dönem başlattı. Türk askeri üslerine yönelik saldırılar, farklı silahlarla yapılan ve terör örgütlerinin kapasitesini aşan eylemler olarak dikkat çekiyor.
Bu durum, Türkiye'nin güvenlik politikalarını hem genişletiyor hem de derinleştiriyor. Türkiye'nin NATO müttefikleri ve güney sınırındaki komşu devletlerin desteklediği milis güçlerle mücadele etmesi, milli güvenlik meselesine yeni bir boyut kazandırıyor. Kaan Kutlu Ataç'ın analizi, Türkiye'nin bölgedeki karmaşık çıkar ilişkilerine ve güvenlik zorluklarına dikkat çekiyor. Türkiye'nin sınır güvenliği ve bölgesel etkinliği için önemli bir dönemece girdiği görülüyor. Ekonomik ve stratejik maliyetleri yüksek olan bu süreçte, Türkiye'nin etkin bir dış politika yürütmesi ve bölgesel güvenliği sağlaması büyük önem taşıyor.
Yorumlar (0)