Türkiye'nin milli muharip uçağı KAAN, TÜBİTAK'ın geliştirdiği yerli teknolojiler sayesinde radarda görünmezlik özelliği kazanıyor. Yerli ve milli projelere odaklanarak geliştirilen hayati sistemler, KAAN'ı dünya basınında da gündeme taşıdı. KAAN'ın ilk uçuşu, havacılık tarihinde yeni bir sayfa açarak, yüksek başarımlı ve bütünleşik aviyonik sistemleriyle dikkat çekiyor.
Türkiye'nin havacılık alanındaki en prestijli projelerinden biri olan milli muharip uçak KAAN, TÜBİTAK'ın öncülüğünde geliştirilen kritik teknolojilerle donatılarak, dünya sahnesindeki yerini alıyor. KAAN, radarda görünmezlik özelliğine sahip olması planlanan yazılımların yanı sıra, yaşam destek ve patlama önleme sistemleri gibi hayati öneme sahip teknolojilerle de güçlendiriliyor. TÜBİTAK tarafından üretilen ve KAAN'ın "beyni" olarak nitelendirilen aviyonik bilgisayar sistemleri, uçağın yüksek performanslı operasyonlarını destekleyecek şekilde tasarlandı. KAAN'ın ilk uçuşu, 21 Şubat'ta gerçekleşerek, 13 dakika süresince 8 bin fit irtifada ve 230 knot hıza ulaşmıştır. Bu uçuş, Türkiye'nin havacılık alanındaki yeteneklerini sergileyen önemli bir kilometre taşı oldu. KAAN'ın mühimmat entegrasyonu, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen yerli ve milli füze ve silah sistemleriyle sağlanacak, bu da Türkiye'nin savunma sanayiindeki bağımsızlığını pekiştirecek. KAAN projesi, TÜBİTAK'ın liderliğinde, yerli ve milli imkanlarla hayata geçirilen teknolojik gelişmeler sayesinde, Türkiye'nin savunma ve havacılık alanındaki uluslararası rekabetçiliğini artırma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yorumlar (0)