Türkiye, savunma sanayii alanındaki gelişmelerle beraber, milli deniz platformlarını küresel ve bölgesel politikada etkili araçlar olarak kullanmaya başlıyor. S/İHA’lar sonrasında, deniz sistemleri de politika yapıcılık rolüne soyunuyor. MİLGEM projesi ve diğer yerli tasarımlar, ülkenin savunma sanayiinde ve dış politika etkisinde büyük bir yükselişe işaret ediyor.
Yunanistan'ın Türkiye'nin insansız hava araçları (SİHA) konusundaki endişeleri, Ege ve Akdeniz'deki gerginlikle birlikte artmış durumda. Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege'deki adımlarını yakından izleyen Yunan medyası, Türk SİHA'larının bölgedeki dengeyi değiştirebilecek potansiyeline odaklanıyor.
Milli Savunma Bakanlığı, Kıbrıs Adası'nın güneyindeki Akdeniz uluslararası hava sahasında, çeşitli hava kuvvetleri unsurlarının katılımıyla bir eğitim uçuşu düzenledi. Muharip ve destek uçakları ile İHA'ların yer aldığı bu etkileyici eğitim, bölgedeki askeri varlığın ve hazırlığın bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
Türkiye'nin savunma alanında yeni bir başarıya imza atan Sancar Silahlı İnsansız Deniz Araçları (SİDA), deniz güvenliği ve stratejisinde yeni bir dönemi başlatıyor. Bu yerli ve milli teknoloji, Ege ve Akdeniz'deki dengeyi Türkiye lehine değiştirecek potansiyele sahip.
Türkiye, milli savunma teknolojilerinde bir dönüm noktasına ulaştı. ARMELSAN tarafından geliştirilen ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığına sunulması planlanan Türkiye'nin ilk yerli mayın avlama sonarı 'Nusrat-1915', son test aşamalarını tamamlamak üzere. Bu yenilikçi sonar, sualtı tehditlerine karşı etkili bir savunma aracı olacak.
USS Gerald Ford Saldırı Grubu'nun Akdeniz'den ayrılacağı ve savunma durumunda yeniden yapılandırılacağı duyuruldu. Bu hareket, Gazze'deki çatışmaların üçüncü ayına yaklaşırken gerçekleşti. Donanma, ekiplerin yorgunluğu nedeniyle görev sürelerinin uzatılmasına sıcak bakmıyor. Ayrıca, ABD'nin bölgedeki deniz varlığı ve İran'ın hamleleri de değerlendiriliyor.
