TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü, Akıncı TİHA'nın hava-hava füze kapasitesini artırma yönünde önemli adımlar atıyor. Gebze'deki Bilişim Vadisi'nde düzenlenen MMG-EURITECH Avrasya Ar-Ge, İnovasyon & Teknoloji Zirve ve Sergisi'nde konuşan Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, bu füzelerin uçakların "kılıcı" olarak nitelendirildiğini ve çok kritik bir rol oynadığını vurguladı. Füzelerin, görmeden vurma yeteneğine sahip olması ve uzun mesafelerden hedefleri etkisiz hale getirebilmesi hedefleniyor.
Bu teknolojik gelişmeler, Türkiye'nin savunma sanayisindeki bağımsızlığını ve gücünü artırıyor. Akıncı TİHA'ya yerli motor entegrasyonu da bu gelişmelerin bir parçası olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin savunma sanayisinde kendi mühimmatını ve teknolojisini geliştirmesi, uluslararası alanda önemli bir rekabet avantajı sağlıyor. Okumuş'un belirttiğine göre, Türkiye artık savunma sanayisinde üretici, ihracatçı ve geliştirici olarak dünya sahnesindeki yerini alıyor.
Projelerin sivil sektöre de etkisi büyük. Türkiye'nin savunma sanayi projeleri, genel sanayi sektörüne de katkıda bulunuyor ve bu, ülkenin teknolojik gelişimini destekliyor. Milli Muharip Uçak projesi gibi başka girişimler de bu ilerlemeyi destekliyor. TUSAŞ ile yapılan iş birlikleri, milli mühimmat entegrasyonunu ve genel olarak savunma sanayisinin gelişimini hızlandırıyor. Akıncı TİHA'nın gelişmiş radar ve mühimmat kabiliyetleri, Türkiye'nin savunma stratejisinde yeni bir dönemi işaret ediyor.
Yorumlar (0)