Türk Havacılık Sanayii, Kızılelma ve ANKA-3 gibi yenilikçi projelerle bir dönüm noktasına ulaştı. Bayraktar Kızılelma'nın başarılı ilk uçuşu ve TUSAŞ'ın ANKA-3 projesi, Türkiye'nin insansız hava araçları (İHA) alanındaki global rekabette iddialı bir konuma gelmesine işaret ediyor. Bu gelişmeler, ülkenin savunma sanayii ve diplomatik gücünü artırıyor.
Rus Devlet Savunma Şirketi ROSTEC, Avrupa Birliği'nin yaptırım kararlarına rağmen, Shturm-S ve Khrizantema-S tank avcısı zırhlı araçları Rus Ordusu'na başarıyla teslim etti. Bu teslimat, Rusya'nın savunma kapasitesini artırma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor ve araçların Ukrayna'daki çatışmalar üzerinde önemli etkileri olacağı belirtiliyor.
Türkiye'nin milli ve yerli imkanlarla ürettiği Gökbey helikopteri, uluslararası alanda büyük bir başarıya imza atıyor. Henüz test aşamasında olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri için tasarlanan Gökbey, ismi açıklanmayan bir ülkeden 1 milyar dolarlık ihracat teklifi alarak Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki potansiyelini gözler önüne seriyor.
ASELSAN, Orta Doğu ve Körfez bölgesindeki iş birliği ve ihracat stratejileri doğrultusunda, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) yeni bir ofis açtı.
Alman firması Donaustahl GmbH ve bir Amerikan-Ukrayna sivil toplum kuruluşunun iş birliğiyle, Ukrayna silahlı kuvvetleri, ileri teknoloji ürünü 3D yazıcıyla üretilmiş "Titan Falcon" uzun menzilli insansız hava araçlarına (İHA) kavuştu. Bu gelişme, savunma sanayiinde 3D baskının kullanımı ve İHA teknolojilerinin geleceği açısından önemli bir adımı temsil ediyor.
Türkiye, savunma sanayiinde önemli bir adım daha atarak denizaltıdan personel kurtarma araçları (SRV) alanında gelişim gösteriyor. Deniz Kuvvetleri'nin mevcut ve gelecekteki denizaltı filosu için kritik bir yetenek kazanacak olan SRV'ler, olası denizaltı kazalarında hızlı ve etkili müdahale imkanı sunacak. Aynı zamanda sualtı boru ve kablo hatları gibi çeşitli görevlerde de kullanılabilirler. Bu yeni kapasite, Türkiye'nin bölgesel gücünü ve uluslararası yardım kabiliyetini önemli ölçüde artıracak.
Otokar, Türkiye'nin savunma sanayiine büyük bir yenilik getirerek ilk ağır sınıf paletli insansız zırhlı aracı ALPAR'ı tanıttı. Sakarya'daki fabrikada düzenlenen basın toplantısında sergilenen bu araç, Otokar'ın tasarım, geliştirme ve mühendislik kapasitelerinin bir göstergesi olarak ön plana çıkıyor. Genel Müdür Serdar Görgüç, aracın Türk savunma sanayi için önemli bir adım olduğunu ve Otokar'ın global savunma sektöründeki yerini pekiştirdiğini belirtti.
TCG İstanbul fırkateyni, yerli ve milli imkanlarla üretilen Türk savunma sanayiinin dönüm noktalarından biri olarak deniz testlerine başlıyor. Bu adım, Türkiye'nin bağımsız savunma yeteneklerini ve denizcilik alanındaki gelişmelerini simgeliyor, Mavi Vatan'ın savunmasında yeni bir dönemi işaret ediyor.
Hindistan Donanması'nın yeni muhribi INS Imphal, henüz resmi hizmete alınmadan önemli bir kilometre taşını gerçekleştirdi. Visakhapatnam sınıfının parçası olan bu gelişmiş savaş gemisi, 22 Kasım'da BrahMos süpersonik seyir füzesini başarıyla test etti. Bu deneme, Hindistan'ın savunma alanındaki ilerlemesini ve yerli gemi inşa kabiliyetlerini öne çıkarıyor.
Türkiye'nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği 76/62 mm Milli Deniz Topu, kara testlerini başarıyla geçtikten sonra, liman ve deniz testleri için TCG Beykoz'a entegre edildi. Bu testler, Milli Deniz Topu'nun Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine katılması için kritik önem taşıyor.
