SON DAKİKA
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kongre Merkezi’nde düzenlenen 5. Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi, Türk savunma sanayii açısından önemli mesajlara sahne oldu. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, burada yaptığı değerlendirmelerde Türkiye'nin savunma teknolojilerinde geldiği noktayı ve geleceğin kritik teknoloji alanlarını detaylı biçimde ortaya koydu. Konuşmasının merkezinde ise IDEF 2025'te tanıtılan TAYFUN Blok-4 hipersonik füze sistemi yer aldı.
İkinci, savunma sanayisinin bugün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin platform ve sistem ihtiyaçlarının büyük bölümünü karşılayabilecek seviyeye ulaştığını vurgulayarak, “Kendi füzesini, radarını ve silahını üretebilen bir ülke, kendi güvenlik kaderini tayin edebilir hale gelir” ifadelerini kullandı. Özellikle TAYFUN Blok-4’ün hem menzil hem hız açısından Türkiye'nin caydırıcılığını üst seviyeye taşıdığını belirtti. Mach 5 üzeri hızlarda ilerleyebilen hipersonik sistemlerin sadece saldırı kabiliyeti değil, aynı zamanda ulusal egemenlik ve teknoloji bağımsızlığı açısından da stratejik bir gösterge olduğuna dikkat çekti.
Roketsan Genel Müdürü, bu sistemlerin geliştirilmesinde yakıt bileşenleri, yüksek etkili patlayıcılar, güdüm algoritmaları, sinyal istihbaratı çözümleri, sensör teknolojileri, füzyon sistemleri ve nanoteknoloji tabanlı yapısal malzemelerin hayati rol oynadığını belirtti. Türkiye’nin özellikle Batılı ülkelerden uygulanan açık ve örtülü ambargolar nedeniyle bu alanlarda kendi kendine yeterliliği artırmak zorunda kaldığını, Roketsan’ın bu süreçte en fazla kısıtlamayla karşılaşan ancak aynı zamanda yerlileştirme performansı en yüksek şirketlerden biri olduğunu söyledi.
İkinci konuşmasının devamında, geleceğin savunma alanını şekillendirecek üç ana teknoloji başlığına dikkat çekti: yapay zeka, hipersonik sistemler ve uzay teknolojileri. Sensör ve lazer tabanlı çözümlerin modern füze teknolojilerinde kritik rol oynadığını ifade eden İkinci, “Eğer füzeniz iyi bir sensöre sahip değilse en gelişmiş motor ya da gövde de görevini tam yerine getiremez” değerlendirmesinde bulundu.
Toplantının bir diğer önemli başlığı ise Türkiye’nin geliştirdiği katmanlı hava savunma yapısı “Çelik Kubbe” oldu. Bu sistemin radarlar, sensörler, hava unsurları, deniz platformları ve füzelerden oluşan entegre bir savunma ağı olduğuna işaret eden İkinci, yapay zeka tabanlı karar destek sistemlerinin saniyeler içinde tehdit tanımlama ve angajman kararı verebildiğini söyledi. İnsan kapasitesinin ötesine geçen bu dijital karar mekanizmalarının geleceğin tüm savunma mimarisinin temel bileşeni olacağını vurguladı.
Türk savunma sanayisinin geleceğine dair net mesajlar veren bu açıklamalar, TAYFUN Blok-4 gibi sistemlerin yalnızca birer mühimmat değil, aynı zamanda Türkiye’nin stratejik bağımsızlık yolunda attığı teknolojik adımların somut göstergesi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN gökyüzünde tam isabetle vurdu: Türkiye’nin milli hava-hava füzelerinde yeni başarı
Türkiye Jet Motoru İhracatında Yeni Döneme Giriyor: 2 Ülkeyle Daha Anlaşma Yolda
Konteynerden ÇAKIR Füzesi Atımı: Türkiye’nin Gizli ve Yıkıcı Yeni Gücü
GÖKSUR IIR Füzesiyle Mavi Vatan’da İlk Deniz Sathı Vuruşu Başarıyla Gerçekleştirildi
Türk Zırhlısı Gidran Macaristan’da Sahada: Envanter 5 Kat Artıyor
Milli SİDA’larda Yeni Safha: Yerli Hava Savunma Füzeleriyle Denizlerde Kalkan Dönemi
MİDLAS’tan 100+ km’lik SİPER Atışı: Türkiye Uzun Menzilli Deniz Hava Savunmasında İlk 5’e Giriyor
TEKNOFEST’te “Kuyag” damgası: Yerli zırh sistemi üçte bir daha hafif, yüzde 25 daha ekonomik