SON DAKİKA
Türk savunma sanayiinin amiral projelerinden Bayraktar TB-3, deniz konuşlu SİHA konseptini bir üst aşamaya taşıyacak yoğun bir test programıyla gündemde. BAYKAR’ın geliştirdiği platform, yalnızca kendi performansını değil aynı zamanda TCG Anadolu’nun uçuş güvertesi ve komuta-kontrol altyapısıyla uyumunu da sınayan gece-gündüz, farklı hava ve deniz durumlarını içeren iniş-kalkış denemeleriyle dikkat çekiyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen ve TB-3’ün yönlendirmesiyle kamikaze insansız deniz aracı Pirana’nın hedefi tam isabet vurduğu ortak operasyon, uzmanlara göre “dünyada ilk kez” denenen özgün bir senaryonun başarıyla sonuçlanması bakımından bir dönüm noktası niteliğinde.
TB-3, selefi TB-2’ye kıyasla daha uzun havada kalış süresi ve daha yüksek faydalı yük kapasitesiyle öne çıkıyor. Keşif-gözetleme-istihbarat ve lazer güdümlü mühimmat kullanımı gibi klasik görevlerin ötesinde, platformun ilerleyen safhalarda denizaltı savunma harbi görevleri için sonobuoy bırakma gibi fonksiyonlarla donatılabileceği değerlendiriliyor. Bu da Türk Donanması için suüstü ve sualtı tehditlerine karşı esnek, maliyet etkin ve ağ merkezli bir çözüm havuzu yaratacak; filonun görüş, vuruş ve dayanıklılık kabiliyetini önemli ölçüde artıracak.
İhracat cephesinde ise tablo umut verici. Türk envanterine giriş önceliği korunmakla birlikte, özellikle İtalya ve Endonezya başta olmak üzere farklı ülkelerin TB-3’e ilgisinin artığı uluslararası medyada sıkça yer buluyor. BAYKAR’ın Leonardo ile iş birliği, Avrupa pazarlarında sertifikasyon ve lojistik erişilebilirlik açısından bir “hızlandırıcı” işlevi görebilir. Üstelik TB-3 ile TB-2 arasında dramatik bir fiyat farkı beklenmemesi, daha uzun menzil, daha fazla yük ve görev çeşitliliği arayan kullanıcılar için TB-3’ü cazip bir seçenek haline getiriyor.
TB-3’ü yalnızca deniz platformlarına mahkûm bir sistem olarak görmek de eksik olur. Kara konuşlu birlikler için uzun havada kalış, esnek mühimmat entegrasyonu ve ağ merkezli harekâta uyum gibi nitelikler; sınır güvenliği, derin vuruş, hedef işaretleme ve birlik koruma görevlerinde önemli avantajlar sunuyor. TB-2 ile rüştünü ispat eden Türk SİHA ekolü, TB-3 ile hem denizde hem karada daha sofistike, birlikte çalışabilir ve yüksek etkili bir aşamaya sıçramaya hazırlanıyor.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
Karadeniz’de Yeni Dönem: Türkiye’den Romanya’ya Tarihi MİLGEM İhracatı
Bayraktar TB3 ve Albatros-S’ten Mavi Vatan’da Tarihi Müşterek Operasyon Başarısı
Türk savunma sanayisinin minyatür elektronik harp çözümleri ilk kez yurt dışında sahne aldı
Türkiye’nin Milli Hava Gücü Afrika’da Yükselişini Sürdürüyor: TUSAŞ’tan 7 Ülkeye 14 Sözleşme
KIZILELMA ve Skydagger: Türkiye’nin Havacılık Doktrinini Değiştiren Tarihi Testler
Bayraktar KIZILELMA, Dünyada İlk Kez Görüş Ötesi Hava-Hava Atışıyla Jet Hedef Vurdu
Roketsan’dan Milli Savunmada Büyük Sıçrama: TAYFUN, ALKA ve AKATA ile Yeni Dönem Başladı
Türkiye’nin Ramjet devrimi: Yerli motor testiyle dünyada sayılı ülkeler arasına giriş