SON DAKİKA
Türk savunma ekosisteminin yeni “aktif kalkanı” YILDIRIM 100, paylaşılan test videosuyla birlikte sahadaki olgunluğunu gösterdi. ASELSAN mühendislerince geliştirilen yönlendirilmiş kızılötesi karşı tedbir (DIRCM) çözümü, öz savunma sensörleriyle yaklaşan ısı güdümlü füzeyi tespit ediyor, hassas gimbal üzerine yerleştirilmiş çok bantlı lazeri hedef arayıcısının üzerine kilitleyerek “körleme/şaşırtma” etkisi yaratıyor. Böylece füze, hedefe kilidini kaybedip rotasından sapıyor ve angajman, pilotun ek manevra ya da yalnızca flare/decoy’a bel bağlamadan aktif şekilde kırılıyor.
Savunma Sanayii Uzmanı Kubilay Yıldırım’ın altını çizdiği gibi DIRCM, klasik öz savunma paketlerinden farklı olarak başlı başına ayrı bir mühendislik ve entegrasyon meydan okuması. Aynı optikle hem tehdit tespiti hem de milisaniyeler içinde lazer ışınının arayıcıya hassas yönlendirilmesi; titreşimli helikopter ortamı, geniş sıcaklık aralıkları ve elektromanyetik zorluklarla birlikte düşünüldüğünde sistemin “üst lig” yetenek gerektirdiğini gösteriyor. Türkiye’nin 1990’lardan bu yana helikopterlerinde kademeli olarak olgunlaştırdığı ikaz/karşı tedbir doktrini, YILDIRIM 100 ile etkin bir aktif koruma katmanına kavuşuyor.
YILDIRIM 100’ün ilk adresi askeri helikopterler olsa da uzman görüşleri, askeri nakliye uçakları ve savaş uçaklarına kadar uzanan geniş bir entegrasyon haritasına işaret ediyor. Özellikle omuzdan atılan kısa menzilli ısı güdümlü tehditlere karşı, yerde kalkış–iniş safhasından alçak irtifa görevlerine kadar kritik anlarda “otomatik, pilot yükünü artırmayan” bir güvenlik perdesi sağlanıyor. Sistem mimarisi, mevcut füze ikaz sensörleri ve flare atıcılarla ağ yapısında çalışarak görev sürekliliğini destekliyor; çoklu tehdit altında dahi düşük güç tüketimi ve yüksek kullanılabilirlik vadediyor.
Gelecek perspektifinde, YILDIRIM 100’ün daha gelişmiş varyantlarının Milli Muharip Uçak KAAN’a uyarlanması, Ege gibi yüksek tehdit yoğunluklu sahalarda platform beka kabiliyetine kritik katkı sunacak. Böylece Türkiye, radar/kızılötesi ikaz, elektronik harp ve aktif lazer karşı tedbirleri bir bütün olarak ele alan yerli bir “entegre öz savunma” mimarisini olgunlaştırırken, kullanıcı birimlerin taktik prosedürlerini de güncel tehdit setlerine göre yeniden şekillendiriyor. Sonuç; daha dirençli hava platformları, daha güvenli mürettebat ve daha esnek harekât planlaması.
Yorum Paylaş
Yorumlar
Henüz yorum bulunmamaktadır.
İlgili Haberler
Milli hava araçlarına yerli “kalp ve damar sistemi”: Hidrolik sistemlerde kritik yerlileştirme hamlesi
HAVELSAN’dan Döner Kanat Simülatörlerinde Küresel Hamle: ABD’li ART ile Stratejik Ortaklık
ASELSAN’dan Avrupa’ya 400 Milyon Doları Aşan Elektronik Harp İhracatı
Avcı İHA TALAY Deniz Testlerine Giriyor: Alçak İrtifada Yeni Güç Çarpanı
Türk Savunma Sanayisinde İHA’ların 2026 Rotası: Seri Üretim ve Yüksek Adetli Siparişler
ABD Ordusu IBCS ile Seyir Füzelerini Başarıyla Önledi: Entegre Hava ve Füze Savunmasında Kritik Test
Bayraktar AKINCI’dan Milli Mühimmat Gösterisi: BOZOK ve KAYI30 Hedefi Tam İsabetle Vurdu
Yerli Nano Helikopter “Nanoalp” İhracat Kapılarını Açtı: Keşif ve İstihbaratta Sessiz Güç